25 Aralık 2009 Cuma

Gece Gece E-90

uzun bir yazı olsun istemiyorum... çünkü acayip işim var... ikindiden sonra yattım, göya çizim yapacam, ama bi türlü başlayamdım...
uyandım yemek yedim, sonra da görevimiz teklike-3 ü izledim. film izlemeyi bile özlemişim,valla. ne zamandır izlemiyordum bişey..
bu arada filmde kızı esir alıyorlar, son sahnede de öldürüyorlardı... acayip moralimi bozdu... neyse ki ölmemiş kız.
..
...
evett.... saçma bir giriş ile lafa yine GİREMEDİM.
neden? ..
çünkü giriş söz konusu değil...

***
dün enişteyle niğde ye gidek dedik, gelişte E-90 yolu kapanmış.. dağlar daşlar yağmurla yol almış yürümüş... velhasılı yol kapalıydı... olay yerinde komutanlar.. kaymakam... ilçe belediye başkanı falan hepsi birden orda... tabi küçük yer olunca devletin ne kadar adamı varsa oraya toplanmışlar. kayseriden bile ekipler gelmiş; ama sadece bir kepçe çalışa biliyor. çünkü yer dar... bu durumda bu kadar tan-tanaya ne gerek varda 20-25 araç toplanmış anlayamadım. ayak üstü kaymakam ve başkanla tanıştım. kendimi tanıttım falan...
buralarda kime kendimi tanıtsam iki tip tepki geliyor.
birinci güruh... özellikle teknik kurum ve kuruluşları bağlamış ve işini kendince yürüten grup... ''sen de nerden çıktın'' diye bakıyor...
bir diğeride.. .'hoş geldin..sen gibi teknik elemanlara buralarda çok ihtiyaç var'' diye sıcak bir hoş geldin sunuyor...
kaymakam ve başkan için ise tam bi fikrim yok şimdilik. ama dün geceden sonra haber aldım, geldiğimi yeni duyan bağlı bulunduğumuz ilçe başkanının pek hoşuna gitmemiş gibi... ona neyse benim gelmem...
...
dün geceden bahsediyordum... kepçe işte... çalıştı tüm gece bizde indik yol kapalı olunca şöyle bi dolandık. itfaiye memuru bile vardı valla... bide soğpuk ki hava sorma gitsin... baktım 112 elbiseli birileri de var önce ...''noluyoz... birine bişi mi oldu'' dedim ama... sonra 20 alakalı alakasız devlet aracı görünce bununda tedbir amaçlı geldiğini anladık artık...
bende garibim yani... devlet görev edinmiş karayolunu açmak için herkesi seferber etmiş... ne diye laf söylüyorsam...neyse...

gecenin bir yarısında sarı ceketli bir bayan gördüm... boyuda maşallah, uzuncana... böyle nasıl derler, hoş biri... acil falan yazıyordu üstünde. araçların ışığında yüzü geldi gitti bi...
sonrası yok...
hani derler ya gecenin karanlığında kayboldu ... ha işte ondan... ya doktor, ha hemşire ya da onu gibi bişi. yazık, soğukta onuda orda tutuyorlarmış.
bi ara duydum 'acil gitsin.. doktor gitsin' diye bişeyler... kaymakamda dursun diye ısrarcı oldu. sonra ne oldu bilmem...

biz izin isteyip ayrıldıktan sonra.. karayolları gaza gelmiş kayaların sürüklendiği tepeye dinamit atmış :) ... bu tip şeyleride merak ederim hep. kim karar verir acaba bir tepeyi dinamitle yok etmeye.

- süleyman... şurdan şöle kepçeyle alın.. sonra şurda bi silindir gezdirin... sonrada kamyonla molozu şuraya atın...sonrada....
+ amirim... izin verin dinamit atalım.. (gözü dönmüş personel)
-süleyman!! dediğimi yapın..gerek yok dinamite...
+ amirim geçende de öyle yaptık yine kaydı tepe... izin verin kökünden halledelim..
-süleyman !!!
+ tamam amirim, ama bakın demedi demeyin...

böle bişey her halde :)... sonra açılmış yollar tabi ki. buraların en güzel yanı. devletin imkanlarının senin imkanın gibi yardıma koşa bilemesi... yani şehirde kim kime dum duma... burda öyle değil, bi şekilde lazımsa; mesela kamyon, kepçe,itfaiye, şu-bu hemen geliyor. belediyenin olmuş, karayollarının olmuş, hastane ya da orman bölge müdürlüğünü olmuş çok önemli değil. yeter ki lazım olsun.
sonra otele geldik... gelirler dairesi müdürümüydü neydi, onla tanıştık. satışa çıkan arsalar... ihaleler... kaplıcanın geleceği ve diğer bi dolu konu... sonra kaymakam geldi otele. vs..vs...
***
istanbuldan birde iş var elimde, bahsettiğim çizim işide o zaten.... yaparsam biraz da nakitim olacak... ilk iş bir yazıcı ve adam gibi bir ofis sandalyesi almak ... tabi bunun için çizime başlamam gerekli.
bu arada yüzesim var... ama çizim bitmeden havuza gidemeyeceğime dair yasak getirdim kendime... :S
..
..
keşke dinamit atılırken orada olsaydım :)

Hiç yorum yok: