13 Mart 2010 Cumartesi

Balık Tutmak

bundan uzun yıllar önceysiydi.

bizim derede elle balık tuttuğumuz bir dönemdi... sabah 9 gibi dereye iner, çoraplarımızı elimize geçrir ve derede taşların arasına elimizi atarak balık yakalardık. yaklaşık altı saat bu işle uğraşıncada yorulurduk. şanslıysak elimizde bir kaç kilo balıkla dönerdik eve. babam ile eniştem balıkların büyüklerini yerdi. annem ve teyzem öyle isterdi çünkü. biz ise küçük olanları. sonra sonra bıraktık bu işleri.

çok sonraları ise dereye elektrik verenleri gördük, tüp atanları, şişe içine kireç koyup bir nevi patlayıcı yapanları, serpme atanları, kepçeyle dereyi kesenleri...

biz çocuktuk, ama şunu öğrenmeyi bilmiştik... ''balık tutmak amaç değildi, araçtı.'' ve asıl eğlenceli olan ise bu iş ile uğraşmış olmaktı. büyükler ise bu işi hep yanlış anladılar.

kusura bakmayın balıklar.

Hiç yorum yok: