15 Mart 2010 Pazartesi

PC

Cep telefonu ile münasebetim hiç iyi olmadı. Nedendir bilmem.
Ancak şimdilerde her şeyimi ona endesklemiş durumdayım sanırım... aylık 1100 dakika gibi bir ortalama yaptığımı söylüyor turkcell. Yerleşik bir düzen olmadığından olabilir. Bi de çevre yapma telaşını saymak gerek bu sebepler arasında.

Çok ilginç aslında, insan on beş yıl önce biriyle buluşurken
'' saat ikide, meydanın şurasında bekleyecem'' gibi bir cümle kurarken, artık...
'' öğlen görüşürüz''
gibi yuvarlak bir cümle ile geçiştirip hayatı akışına bırakıyor. nerde ve ne zaman soruları nasılsa sonra telefonda görüşülecektir.

tabi buda hayatın 'kendince' ve ' öylesine' akmasına sebep oluyor. burda suçlu sadece cep telefonu değil tabi ki; ama yinede 'hayatın öylesine akmasına' neden oluyor.
hem çokda gıcık bişey telefon. her an ve her an herşeyin değişmesi olası haline geliyor. bir işin başında odaklanamama gibi bir şeye dönüşüyr hayat. durmadan değişen düzen, alışkanlık sonucu, değişmesede üretimin baltalanmasına sebep oluyor.
...
bu yazıda cep telefonunu yazmayacaktım aslında. nasıl olur ki bir şeyi yazmak isterken, tamamen alakasız bir şeye kayar kelimeler...
***

ben bilgisayarımdan bahsedecektim.
Çizim yapıyorum yine, emektar bilgisayarımla. seviyorum bu PC yi artık. yakın bir gelecekte laptop almayı planlasamda, bu şey artık çocuğum gibi oldu. birazda eski olmasından ötürü disk birleştirme, temizleme, format gibi şeylerle o kadar çok onu mıncıklamışım ki... iyiden iyiye bir bağ oluşmuş durumda aramızda...
şimdi yine autocad te kim bilir kaçıncı çizgimi atıyorum.
bitirme projesi dahil...
ilk aldığım maaşımı da gördü bu alet... kabaca altı sene olmuş... bu arada tek eskiyen PC değil tabi. bizde eskiyoruz galiba :)...
Bir meslekteki en iyi şey tecrübe olsada... tecrübesizliği özleyeceğimiz günler yakın belkide.

ilk maaşımı veren patronumu hatırlıyorum bu arada. şimdi düşünüyorumda, nasıl kabul etmişim mimar olarak asgari ücretin altında bir maaşla çalışmayı... :)
hayret valla.
hadi ben cahilim, ilk kez para alacam. kimsede uyarmıyor beni.patronda uyanık olunca böle oluyor demek...
***
neyse PC im, yazı iyice kontrolden çıktı :)... çizmek gerek; sonra yine yazarım seninle...

2 yorum:

Pnarist dedi ki...

Merhabalar,
Bu güzel yazıya birkaç cümle birşey yazmak istedim,sayfadaki mizahi tavır daha da hoşuma gitti :)
Cep telefonu konusunda kesinlikle hem fikirim,hatta bilgisayar yollu iletişime de.Mektup denen harenin yok olması beni kahrediyor.İnsanların bu kolaylıkla duygusuzlaşması çok üzücü.

Saygılarımla,
Pınar

ıvır zıvır dedi ki...

bu duygusuzlaşma teknoloji ile daha ön plana çıksada, sanırım kaçınılmaz.

mesela telefon denen şey ihtiyaç halinde görüşmelerden ibaret.. yani sırf sohbet olsun diye kaç kişiyi arıyoruz ki gün içinde. mutlaka bir ihtiyaç için. özellikle durmadan iş görüşesi yapanlar artık telefon sesine bile alerji yapıyor adeta. misal şantiyede iken öyle olurdu banada...
ne onlu ne onsuz, Pınar...

güzel sözler için ise ayrıca teşekkürler.