12 Aralık 2009 Cumartesi

ölü çeker

böyle değildi sanki hayaller...
**
yavaş yavaş aklıtığından olsa gerek, bulutlar kan kaybederek öldüklerinde size hazır, çimlenmiş dünyalar bırakıyorlar...
buna fedakarlık diye bilirdik... ama bunun bilinçli olması gerekirdi o zaman... belkide bilinçlidir, bilemiyorum, hiç bir bulutla konuşmuşluğum yok.

penceremende son 48 saatir yağmur yağıyor... bulutlar dağları aşayım derken kim bilir kaç tanesi üşüyüp bu topraklara gömüldü, sayamadım.

zaten burda herkes bilir, buralar ölü çeker... her kırsal gibi aslında...
insan gider...gider ama
her nereye giderse gitsin, cenazesi buraya gelir. köyüne ... kasabasına... anlayın yani memleketine. burda cenazeye/mevlüte katılmak haftalık olağan bir seramoni gibidir. istesenizde istemesenizde birileri durmadan ölür. şehirlinin düzeni bozulmasın diye, köylü uğraşır cenazelerle. bu da bir görev paylaşımı zannedersem.

bugün ben bile o kadar çok öldüm ki... sayamadım...
buralar sahiden ölü çeker! her kırsal gibi. bakmayın ben diriyken geldim. o da benim acayipliğimden olsa gerek.

Hiç yorum yok: