10 Ocak 2010 Pazar

Acil!

demin yazıyı yayınladıktan sonra sabah işimin olmasından da ötürü yatayım dedim...
ama telefon çaldı.
gece 01 de çalan telefonlar pek hayra alamet değildir ya hani. tahmin ettim gibi çok sevimli değildi haber. otelde birisi rahatsızlanmış ve hastaneye gitmesi gerekiyormuş, kimsede yokmuş götürecek, babamı çağrıyorlar. tabi hayırlı evlat modunda görevi hemen üstlendim, babacığım yatsın diye.

hemen giyinip çıktım, ve otele gittim.
gittiğimde, bi tane adam eşomanı ile dolanıyor dışarda. daha rahatsız birini beklediğimden olsa gerek garipsedim.
öğrendik ki, abimizin sağlık problemi kaşınması imiş.
tabi bu da acil bir durum sayılsada ne kadar acildir bilemiyorum.
aldım pozantıya götürürken sohbet ettik. çok suratsız ve sevimsiz değilimdir... ama taktım.
yani adamın kendi arabası varmış ve neden kendi gitmemiş bilemiyorum.
karısı oteldeymiş ama kocasının kaşınma sorununu çok sallamamasından olsa gerek, kendisini görmedim bile.
neyse gittik...
tabi acil denilen yer çok sevimli yerler değil. biraz bekledikten sonra doktor baktı bana ve oturmamı falan söyledi. kısa bir tetkikten sonra adı yanlış hatırlamıyorsam avil olan bi iğne yaptı.
bu arada gelirken adamın kaşınma sıklığı yanlızca 2 dakika da bir oluyordu ki bu da çok demek değildir gibime geldi.
taktım ya kaşınmanın o kadar da 'acil' olmadığına... bi de abimiz eğer doktorun teşhis ve tedavisi yeterli olmaz ise adana ya giderim falan diyince?! daha da garipsedim.
sanırım kendisinin kaşınarak öleceğini falan sanıyordu...
her neyse... iğnenin tam etkisi için 10 dakka oyalandık ve bu süre zarfında kaşınma sıklığı yarı yarıya azaldı... tabi pür dikkat iziliyorum ben.
'azaldı, kaşınmıyorsun' dedim.. ikna olmadı. sonra doktor bu kez adının ne olduğunu sittin sene dursam hatırlayamacağım turuncu 40 ml bi iğne daha yaptı. 60 lığıda varmış ama yapmadı...
sonra ilacın etkisinin ortaya çıklması için doktorumuzun 'genlerin hatırlaması' başlıklı tezini dinledik... sağlık sektörünün sorunlarından dem vurdu... bu arada benim gözüm adamda tam 10 dakka hiç kaşınmadan durdu bu kez. sevindim tabi...
öyle olunca izin istedik...
yoksa doktor, cinayetimize sohbet süsü verecekti konuşmaktan.

vel hasıl; hastalık hastası bir adamla geçirilmiş bir, iki saatti.
artık yorgunluktan ölüyorum....

4 yorum:

öykü dedi ki...

kotu bır durum gercekten
zorunlulugun getırdıgı
umarım sımdı uyuyorsundur.sanada gecmıs olsun:)

komançi dedi ki...

ıvır geçmiş olsun. neyseki gece araç kullanma konusunda iyisin. :)

ıvır zıvır dedi ki...

saol Öykü... ama yorumu yazdığın sıralar çoktan uyanmıştın :(
bu sebeple, gün boyu uykusuzluk çektim zaten.

ıvır zıvır dedi ki...

komançi teşekkürler...
burda gece araç kullanmayana kız dahi vermiyorlarmış :)