28 Şubat 2009 Cumartesi

Kan ve Doktor ...


Ameliyathanedeki ruhum için kan vermeyi beklerken...
koridora çökmüş halde... ağır yoğun bir sıvıyı çeker gibi ciğerlerimi zorla doldurup ..zorla boşaltıyorum... amniyon sıvısı içinde yüzen bir bebek gibi ..
doktor beliriyor kapıda aniden ... o anda yere düşmüş büyük ..kalın bir düğme görüyorum... birden ayağa kalkmanın derin zihinsel buğulu girdabında... neden bu kadar abartılı bir düğme olduğunu anlayamazken ve neden döşemede duruyor sorusunu sorarken ... alt katın üst kata bununla iliklendiğini düşünüyorum...
işte geldi zamanı ...aylardır ...günlerdir geçen bu garip hal .. çok şükür birazdan biti verecek...
içeri girip ..sedyeye yatıyorum... ...köşedeki bir sephada kan verenlere ikram edilen kekler ... bu gün hiç birini yiyemeceğim... biraz ötede ...cam da...bir sinek dışarı uçma sevdasıyla vızıldıyor... eminim aynı sinek soğukdan buraya sığınmıştı... peki neydi şimdi tekrar buralardan kurtulma çabası... tam bunu anlamaya çalışırken ... iğnenin sızısını duyuyorum....
tuhaf gözlüklü ..tuhaf doktor... son gördüğüm gözler senin...
kan vermenin yasallığındaki ünite ünite ölüm bu...
''çok değil doktor ...''
''biraz geç kalsan ...kafi...''
doktor beni kırmıyor...
kapıyı kapatıp gidiyor...
önce başım dönüyor.... sonra biraz karanlık....
daha sonrası yok....

1 yorum:

gereksiz yazar dedi ki...

doktorlar, hastaneler, kan v.s. insan aczinin, çıkmazının en büyük kanıtlarından. Dünya' nın sunduğu hayat oyunlarından bir demet..