20 Nisan 2009 Pazartesi

Mangalımın Külleri....

Piknik ve tatil moduna girmeye hazırlandığımız şu dönemde... alakaya maydanoz bir konu ile burdayım....

Barbekü... nedir... niye öyle deriz ..neden onca yıl mangal dediğimiz şey artık karşımıza bu kelime ile çıkmaktadır... farkı var mıdır. Neden mimardan barbekü istenir...
çok kısaca şöyledir aslında ..
değişen ve gelişen toplum yapısı...
..
klasik barbekünün tipine bakıp ... sonra da mangala baktığımız anda ikisinin arasındaki farkı... diğer bir değişle kültürler arası farkı görüyoruz...
ne alakası var demeyin hemen...
Mangal daha kısa ayaklı ve küçüktür az ve daim pişirici bir özelliği vardır... ve Türk dediğin oturarak yer yani yeme işini ciddiye alır yani...bu elbette tüm tarihimizle ilgidir...ve mutfak olmaz ise olmaz bir yaşamın merkezidir... oturma şekli bu şu an için masa kültürüne dönüşmüştür ki, normaldir artık hepimiz için...

Diğer tarafdan barbekü denilen aletül edavat... uzun bacaklıdır ki ayakta yemek üzerine servise hazırdır... geçiştirme gibi bişey...
yani.. ye..git ...gibi bir formatı vardır... diğer değişle Fast food !! ...
haaa!! yanlış diye mi söylüyorum kim nasıl isterse yer içer elbet... sadece farkı fiyatıdır dediğimiz şeydir....

Yemek başlı başına bir iştir bizim için... sarmayı ayakta sarmadığımız gibi ..iman bayıldığı ekmek arası götüremezsiniz...:)
çok alakasız kalacak ama ... pisuar denilen şey bile Türk'e terstir aslında :)) ters demiyelimde yenidir... alışılması gereken bişeydir... alışmamız zaman almıştır ve hala almaktadır çünkü hala izmarit atılır :)

Konu ya dönersek birini beklerken oturmak zorunda değilizdir(bakınız Taksim Meydanı).... bi yerden geçerken TV yi görürsek öylece bakma için oturmayız. Fastfood içinde oturmayız...

Ama tavukta yumurtlarken oturur ... ofiste çalışırken otururuz... berbere gidince otururuz ... yazarken otururuz... örnek bir doludur ve işte yemekte böyledir...

Mangalda yapacaksanız oturursunuz efendim ... kene olmadan öncesi için diyorum ..Belgrad Orman'ına bakın tüm masalar çanta.. mont ve ıvır zıvır koyarak doldurulurken yere bir çul atıp oturursunuz ..sonra gelsin etler...
ayakta yiyecekseniz barbekü kullanırsınız...
ama masada yiyecekseniz ve masanın baş köşesine mangal koyarsanız çuvalladığınız andır artık... bu geçiş sürecinde uzun ayaklı mangallar daha doğrudur tam iki kavramın ortasında bişeydir... lütfen onu tercih edelim... :P bişeyi yaparken düşünülelim azıcık ... inanın bir yerimiz eksilmez..

Not: Masada yiyecekseniz ve elinizde uzun ayaklı bir mangalda yoksa ..lütfen mangalı yere koyalım...:)

2 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

hakkaten ya ıvırcım zıvıcım, ben de şu kokteyl denen şeyleri sevmiyorum, zaten süslenip püslenip, topuklu ayakabıları giymiş gitmişiz, ayaklarım perişan oluyo, hele açık havada çimli bir alandaysa, çimler ıslaksa topuklar yavaş yavaş batıyo, boyunuz habirem kısalıyo. Sonra çekip çıkarıyosunuz ve aynen devam. ben kokteyl istemem abi, oturaklı eğlenti isterim bana ne yaa, ama yere de oturamam, bacaklarım uyuşuyo, ayaklarımı uzatınca da kimseye yer kalmıyo, en iyisi sandalye koltuk yani

ıvır zıvır... dedi ki...

guguk kuşu...
ters valla Türk'e ayakta bişeyler yapmak ...
bu kadar göçebelikten sonrada bu nice oturmaktır o da ayrıca aklıma takılıyor tabi :)