16 Nisan 2009 Perşembe

Yanılıyorsunuz

Hayatımızı dilimlesek şu anda... yada ölsek mi demeli, bilemedim... yok yok melankolik bir yazı değil.. biraz taban yaptım ama ..yinede değil.. ......

Yani tam şu an bişey olsada dursa hani dünya... insanın gerçekten olmak istediği gibi yaşayıp yaşamadığını hatta hakettiği yerde olup olmadığını görebiliriz bence.... ve inanın eğer şu anda herşey eksik ve yarımsa sanmayın ki 5 yıl sonra herşey düzelecek... bence beş yıl öncede herşey yaklaşık şu anda sahip olduklarınız kadardı.....
....
daha dün yemekte tartıştığımız bişeydi bu sanırım... aslında bir tesbitim var.... bir kaç tane.... meselaaaa!!!

Eğer zekanızın hak ettiğinden daha alt bir konumda çalışıyorsanız.. bu sizin suçunuzdur... ya da zaten oraya layıksınızdır... (geçici durumlar hariç elbet)

Çok daha fazla kazanacakken çok daha az kazanıyorsanız...

Paranız cebinizde varken paranızın varlığı paralelinde yemiyor ..içmiyor ...gezmiyor ve ya kaliteli bir yaşam geçirmiyorsanız...bir diğer değişle cimri iseniz

Belki tam şu an 20 yaşında yada 30 ya da 40-50 yaşıda olupda en az ömrünüzün dörtte birinden daha fazla zamandır aklınızda bulunan basit sayılabilecek hayalerinizi hala gerçekleştirmediyseniz...

Sevdiğinizin ... sizi aldattığını düşünüp, ona küfürler ederek onun ve kendinizin ömürü törpülüoyrsanız... ya da tekrar tekrar denemenin gerçekte sonuca götürmediğini görmüyorsanız ... yani anlamsız bir döngüdeyseniz...

Birşeylere isyan etmeyip... koyun gibi yaşıyorsanız... atalet denilen durağanlığın tüm yaşam damarlarınıza sindiğini görerek hiç birşeyinizi yenilemek ve değiştirmek için çaba sarf etmiyorsanız ...........ki , hatırlatmakta yarar görüyorum Mimar Sinan , Mimar olduğunda 40 yaşındaydı ve 99 yaşına kadardört padişah görüp.. üçüne doğrudan hizmet etti... her yapıtında daha yeni ne yaparımın kaygısıyla yaşadı...
( dinimiz 'iki gün bir olan ziyandadır' der)...

yaşamınızı bir takım sınavlara kitleyerek hiç yedek plan olmaksızın..öyle hafif esen... hatta yer yer esmeyen yaşam rüzgarına kapılıp ben şu oldum ...ben bu oldum .. okudum .... evlendim... gibi kendinizce yaşamdaki görev ve sorumluluğunuzu bitirdiyseniz....

bir erkeğe aşıkken yıkılıp... tüm erkeklerden koparak sevginizi başka yerlere kanalize edemediyseniz ...yada insanlardan tiksinip hayvanlara yada doğaya kucak açamadıysanız...ki unutmayın küsme hakkınız var lakin..boş veremezsiniz...

liste çokca uzatıla bilir...

Genelde hayat bizi başarılı kılmaz... imkanlarımız vardır efendim.....ve yapmadıklarımız... herşeyi daha iyi yaşamamızın ..piskolojimizin... kazancımızın daha iyi olacağı durumlara rağmen bugün daha azıyla yetinip.... gelecekde düzelteceğinizi düşünüyorsanız söylüyorum işte ..
YANILIYORSUNUZ ...
şimdi öldünüz siz ve şimdi ile yargılanıyorsunuz unutmayın....
Yani mesela onbin lira maaş alıp başarısız... bekar.... asosyal .... mutsuz ve hatta inançsızsanız .... üşenmeyin... bir mezar bulun... evet evet..hakkat bulun.. kefen falan hatta

Çok iyiydi kendini içkiye verdi... güzeldi ama bu çocukla evlenerek hata yaptı.... Yurt dışında burslu öğrenim için çağırdılar ama gitmedi.. :S...
Zaten işin özünde şu vardır... kabiliyet ve imkanlarınızın yaşamınıza katkıda bulunmadığını gördüğünüz anda ...hani bir klimanın veya ampulün boşa yanması gibi bişey bu sanırım ... işte o şey boşa heba olup gidiyorsa bizi mutsuz eden şey aslında budur...

yoksa hayvcanlar , aklı noksanlar, bitkiler yada nesneler.... bu ayrımı yapamayacağı için rahattırlar...
''ruh haliniz kaderinizdir''...hemde tam şu an için... ölmüş gibi...

Hiç yorum yok: