18 Ocak 2009 Pazar

paratonerin yıldırıma sevdası....



paratonerleri düşündünüz mü ?
..yok işim olmaz hiç..
dediğinizi duyar gibiyim... aslında bir sürü vardır çevremizde...yani onlar yapılır...... niye...?
niye olacak yıldırımlar için...
peki bi soru daha.... kaç tane paratonere yıldırım düştüğüne şahit oldunuz...:S..
paratonerin yanlızlığı gibi salak bi cümle kurmak istemesemde...
onlar hep bekliyen ama hiç gelmeyen bişey için ömürlerini verirler...
..
paratonerin ..yıldırıma sevdası bunun adı... ama yüzünü bile göremiyorlar....
ve uyuz yıldırım.... kendini belkiyen ..binlerce paratonerin içinde gidip... öylece bi ağaca..hemde kendini sevmediği bi ağaça... yada öylece toprağa düşü veriyor ....
ufka bakıp göğün yarılmasını izlerken ..çocukken hep hesap yapardım acaba fotoğrafını çekebilirmiyiz bu anın... ama nasıl denk gelecek derdim... çocukluk işte... şimdi binlerce yarılmış gök resmi var internette..
..
..
....
en son memleketimdeydi galiba.... elektirikler kesilmiş on-onbeş saniye ara ile şimşekler çakan bir gök izlemiştim yaklaşık bir saat... hem heycanlı hemde ürkütücü idi... sanki her an biri tepenize binecek gibi...
karada korku böyle şeylerde..
bide deniz versiyonları var bunun.... hep anlatırlar hiç denk gelmedimelbet .. hepde sanatçı adamlardan duydumm
eeee vatandaş mavi tur yapacak değilya :S

'' böle deniz gürledi...bi sağ ..bi sola... alabora oluyorduk..durmadan dua ettik... ağladık... karada iken kendimi bişey sanırdım... ünlü... tanınmış.. güçlü..parası olan.... denizde bir fırtına ile tanışınca çok aciz hissettim kendimi'' .... gibi bişey demişti...
kim demişti diye bile hatırlıyorum...:).. oda napsın işte küçük dağları sen yarattın ..yürü be !! diyince... oda yürümüş işte

ama haklı galiba.... kendimiz güçlü kılıyoruz güya her yaptığımızla.... aslında her konuda o kadar aciziz ki :(... gerçek güç Yaratıcı'da .... gerisi bomboş..
şimşek izlemeyeli o kadar oldu ki... hanginiz şimşek izlemeyi özler bilmiyorum ama ... ben böyle şeyleri hep özlüyorum...
yıldız kaynasını... ağzımı musluğa dayayıp su içmeyi (malum istanbuldayız)... botumun su alıp her eve geldiğimde sobanın arkasına koyarak sabaha kadar kurumasını ümit etmeyi (inan ki sabaha kadar tek ederdiniz o oluyo) kurusa ney ki bi kaç saat içinde yine çorabına kadar ıslanacan sabahleyin
hemde sokakdan okula gidene kadar belki :)....
bide toprağa ektiğim tohumların patlamasını ... maydanoz 15 günde... tere 5 günde...turp 1 hafta... marul 1 hatfa... hepsi çıkarda... maydonaz en sona kalınca...
''laaaannn acaba bu sefer kofmu çıktı tohumlar'' diye sorardım kendi kendime bide 15 gün geçmiş ..yenisini eksen bile kışa yanlış başlar maydanoz....
her seferinde çıkarlar ama yinede bi telaş olurdu içimde ...
işte o telaşı özledim... ne garip şeyleri özlüyorum... :S

2 yorum:

kendimden geriye baktım dedi ki...

bak hiç böyle düşünmemiştim! ilmini irfanını okuyunca bunların böyle duygusal düşünemiyor insan demekki ki oldukça da duygusalımdır böhüüü:D damacanaya ağzımızı dayayıp su içecek hal geldik ne yazıkki! ben yağmuru severim, şimşeği gök gürültüsünü... ama çabucak gitsin isterim. korkuyorum sanırım:S

ıvır zıvır... dedi ki...

Htc...
ilimin irfan sahibi Htc düşün derim bunları ama dikkat et yıldırım düşme olasılığı yerlerde yapma bunu :)... bu arada damacanadan su içmedim daha ben.. nası bişey ki ...:P

Ülya..
istanbul bozmuş bozacağı kadar zaten bizi ... gidip bide köyünüzü bozmayayım:)